Süreli yayınların geçmiş sayılarını incelemenin büyük bir keyif olduğunu hep dile getirdim. Çoğu zaman tozlu yapraklarda sunulanların pratikte bir faydası olup olmamasından bağımsız, ilgili dönemlerde satranca olan yaklaşımı yansıtması, benim için esas mesele.
Hevesli bir koleksiyoner olarak yakın satranç tarihinin önde gelen satranç dergisi
New in Chess'in eski sayılarını bir süredir toplamaya başladım. İlk başta, eksiksiz bir dizi oluşturma çabası olarak giriştiğim bu işte, zamanla amacımın bundan ibaret olmadığını anladım. Bu yazımın konusu,
New in Chess 2002#6'da karşılaştığım bir makale ve konu edilen kitap oldu.
2002
Satrançla geçen yılda, eleme sistemi ile oynanan FIDE Dünya Şampiyonası'nı büyük bir sürprize imza atan Ponomariov kazanır. Dünya Kupası'nın galibi bir kere daha Anand. Rusya'nın son Olimpiyat zaferinin kahramanı ise, 2933'lük performansıyla Kasparov.
Ponomariov, Anand ve
Kasparov
Reyting listesine bakıldığında ilk on sırada yine o tanıdık isimler göze çarpmakta: Kasparov, Kramnik, Anand, Adams, Topalov, Leko, Ponomariov, Bareev, Morozevich ve Ivanchuk...
Ekim 2022 Reyting Listesi ilk 10
Fakat ben bu yazıda sizleri 2002 senesine değil, çok daha uzak bir geçmişe, 1935 yılına götüreceğim:
"Richtig Opfern!*"
Bugünlerde yapay zekâ ve 'bilgisayar satrancı' üzerine yaptığı ilham veren incelemeleri ile tanıdığımız
Matthew Sadler (bkz.
"Game Changer"), milenyumun ilk yıllarında
New in Chess'teki kitap eleştiri köşesiyle okurların karşısına çıkıyor. Bu sayıda mercek altına aldığı eser ise,
'Buluş Ustası' Rudolf Spielmann'ın kitabı,
"Satrançta Feda Sanatı".
Buluş Ustası - Rudolf Spielmann
İlk olarak 1935 yılında, Almanca'da yayımlanmış çalışmanın, İngilizce çevirisi kitaplığımda bulunmakta.
The Art of Sacrifice in Chess
Avusturyalı Usta, tahtaya yalnızca materyal anlamda değil, dinamizm konusunda da dengesizlik getirerek, belki de en heyecan veren araç olan fedaları sistematize etmeye çalışmış ve konuyu iki ana başlıkta sınıflandırmış: Geçici Fedalar ve Gerçek Fedalar.
Aşağıda bir örneği sunulan geçici fedaları hiçbir zaman bir feda olarak kabul etmedim (D):
Spielmann - Tartakower
Marienbad 1925
28...Vc3 sonrasındaki konum
Birkaç hamle önce b6- piyonunu yitirmemek için şahının etrafında bir gedik yaratılmasına izin veren Siyah, rakibinin sözüm ona fedasının kurbanı olur:
29 Vh6! Vxe1+
g7- karesinden mat söz konusu olduğunda, kalenin elbette ki bir önemi yok.
30 Ff1 Ke8 31 Vg7# 1-0
En önemli unsurdan yoksunken, feda bunun neresinde?
Gelelim yazının heyecan veren konusu, gerçek fedalara...
'Feda' dendiğinde zihnimde canlanan, Spielmann'ın tanımında kastettikleri oldu:
"Gerçek fedalarda oyuncu materyali gözden çıkarır, ancak oluşacak sonuçları kesinlik içinde hesaplayamaz; yalnızca ve yalnızca muhakemesine güvenmek zorundadır. Ancak ve ancak adım adım geliştirilebilecek birtakım dinamik avantajlar elde eder. Bunu başaramazsa, materyal eksikliğinden dolayı oyunu büyük ihtimalle kaybedecektir. Risk işte tam olarak burada yatar, ki gerçek fedalar ile geçici fedalar arasındaki ayırt edici özellik esas olarak budur.
Geçici fedalarla karşılaştırıldığında, gerçek fedaların bilimsel olarak ele alınması çok daha güçtür. Sadece yetenekli ve cesur, kendine kontrollü de olsa güçlü bir güven duyan oyuncu için sırları açığa çıkacaktır. Çekingen oyuncu gerçek fedaları yapmaya ancak güçlükle cesaret edebilir, çünkü karşılaşılan risk kendisine rahatsızlık verir...
Amacın net bir biçimde tanımlandığı geçici fedaların aksine, gerçek fedalarda belirgin bir amaç söz konusu değildi; 'Tanrı'ya kalmış' olan sonuç (en iyi ihtimalle) ancak tahmin edilebilir."
Risk! 'Feda' dendiğinde akla gelmesi gereken ilk başlık bu olmalı. Şimdi Sadler'in yazısında değindiği harikulade Spielmann örnekleriyle incelememize renk katalım. Ama öncesinde, Avusturyalı'nın sözlerine bir kere daha kulak vererek:
"Geçici fedalarda, nihai amaç her şeyden önemlidir. Gerçek fedalarda ise yalnızca geçici amaç göz önünde bulundurulur."
Mieses - Spielmann
Regensburg 1910
16...c5 sonrasındaki konum
Beyaz 17 e5 ile sonuca gidemiyor mu? Maalesef: 17...dxe5 18 fxe5 Kb4! (17...c4!? de ilginç, çünkü bazen çare 'taş istenirken, taş istemekte' yatar: 18 exf6 cxd3 19 cxd3 Ke8 20 0-0 Ff5!? 21 Kf3 Ke6 22 g4 Kxf6 ve tarafların karşılıklı şanslara sahip olduğu bir konumla) ve beyaz vezirin h- dikeyinde barınamaması inisiyatifi Siyaha verirdi. Dolayısıyla Mieses 4. yatayı siyah kalenin kullanımına ve c4- karesini de c- erinin ilerleyişine kapatmak için
17 c4
oynar. Bazı İspanyol konumlarında aşina olunabilecek konumda Beyaz e4-e5 ilerleyişini hayata geçiremediğinde, Siyahın çok rahat bir oyunu olur. Örneğin, 17...Ke8 18 0-0 Fd7! (filin ideal karesi hareketsiz kalan e4- piyonunu hedef alacağı c6- hanesi) 19 Ke1 Fc6 20 Af2 Ad7! 21 Vxd8 Kbxd8 ve Siyaha hafif bir üstünlükle.
Ancak oyun karakterine pek de uygun olmayan bu 'sıradan' devamyolu yerine Spielmann tahtayı âdeta ateşe verir (D):
17...d5!?
En kuvvetli biçimde kontrol altında tutulduğu düşünülen d5- karesinden yapılan bir feda. Bu noktada sonuçlarını kestirebilmek pek mümkün değil, ancak fedalara heyecan katan tam da bu özellikleri değil mi?
18 exd5 Fxd5! 19 cxd5 Vxd5 (D)
Ulaşılan konumda, ortada kalmış beyaz şah da göz önünde bulundurulduğunda, Siyahın ciddi bir saldırısı olduğu muhakkak. Ama kesin bir neticeden bahsedebilmek söz konusu değil. Oyunun devamına, herhangi bir yorumda bulunmaksızın bakalım:
20 Vg3 Kfe8+ 21 Fe2 Kbd8 22 Ac3 Vd2+ 23 Şf1 Ad5 24 Ke1 Axf4 25 Vf2 Kd4 26 g3 Ah3 27 Vf5 Vxb2 28 Vxh3 Vxc3 29 Vf5 Kde4 30 Vf2 Vd2 31 Kg1 K8e6 32 Kg2 Kf6 33 Ff3 Kxe1+ 34 Vxe1 Kxf3+ 35 Kf2 0-1
Kasparov'un henüz 14 yaşındayken,
Magerramov karşısındaki zaferini hatırlar mısınız? İşte o müthiş dinamik oyuna ilham veren karşılaşma:
Gereben - Spielmann
Sopron 1934
12 f4 sonrasındaki konum
Gereben'e karşı
Grünfeld Savunması'nı tercih eden Spielmann, daha iyi gelişime sahip olduğundan konumu açması gerektiğinin farkında. Peki, bu amaca nasıl ulaşılabilir? Elbette ki bazı riskleri göze alarak!
12...e5!? 13 fxe5 Axe5 14 dxe5 d4! (D)
Konum değerlendirmesi için sözü Spielmann'a bırakalım:
"Haklılığını analizle kanıtlamanın mümkün olmadığı bu at fedası, bir yazışmalı partide muhtemelen çürütülürdü. Ancak tahta başında ve üstelik 18 hamle/saat temposunda oynanan bir karşılaşmada, fikir hemen her zaman sonuca götürecektir."
15 Ad1 Fxe5 16 e4!
Gereben ilk testten başarıyla geçiyor. Konumun daha da açılmasından kaçınmak için d4- piyonu tahtada tutulmalıydı.
16...Fxe4 17 Af2 Fd5 18 Vh3 Ve7 19 Fe2 (D)
e5- karesinden yapılan taş fedasının arkasındaki motivasyon neydi? Hiç şüphesiz, konumu açmak. O halde, plana devam!
19...d3!
Piyonun yalnızca at tarafından yok edilebileceği gerçeğinden faydalanan, mükemmel bir hat açma fedası.
20 Axd3 Kfe8
Rok yapmasına izin vermeden. Uzun süredir baskı altında bırakılan Gereben, en sonunda kaba hatayı yapar. Fedaların bir unsuru karşılaşılan risk ise, diğer bir yönü de pratikte, savunan tarafın işinin, saldıran rakibinden çok daha zorlu olmasıdır.
21 Şf1? Fxb2 22 Ke1 Vf6+ 23 Af2 Fd4 24 Vg3 Ke4?!
Üstünlüğü heba etmiyor, ancak 24...Kxe2! oyunu noktalamanın parlak bir yolu olabilirdi.
25 h4 Kae8 26 Fb5 Kxe1+ 27 Fxe1 Ke3 28 Vg5 Kxe1+ 29 Şxe1 Vxf2+ 30 Şd1 Fxg2 31 Ke1 Ff3+ 32 Fe2 Fc3 33 Fxf3 Vxf3+ 34 Şc2 Fxe1 35 Vd8+ Şg7 0-1
Karşılaşmada yalnızca gerçek bir fedaya şahit olmadık, aynı zamanda dinamik oyunun gerçek bir örneğine tanıklık ettik.
Yazıda sunulacak son oyun, gerçek fedalardaki
risk unsuru ile
pratikte yaşanan güçlükler konusunda öğretici bir örnek. Öncekilerden farklı olarak, oyunu en başından ele alalım:
Spielmann - S. Rubinstein
Viyana 1933
1 d4 Af6 2 c4 e6 3 Ac3 d5 4 Af3 Fe7 5 Fg5 0–0 6 e3 b6
Bugünlerde
Tartakower-Makogonov-Bondarevsky Varyantı'na genellikle 6...h6 7 Fh4 b6 hamleleriyle giriliyor.
7 Fd3 Fb7 8 Fxf6
Filin gönüllü olarak atla kırışılması arkasındaki fikir, ertesi hamlede d5- karesindeki kırışmada Siyahı ...exd5 alışına zorunlu bırakmak olmalı.
8...Fxf6 9 cxd5 exd5 (D)
10 h4!?
Bu beklenmedik piyon sürüşünü ilk olarak
Marshall-Burn, Paris 1900 klasiğinde görürüz.
Kasparov-Duer, Graz 1981 ve
Aronian-Harikrishna, Ningbo 2011 oyunlarında ise, Siyahın hâlihazırda ...h6 sürmüş olması sebebiyle amaçlanan g4-g5 ilerleyişiyle hatları açmak olmalı.
Peki, Spielmann'ın kenar piyon sürüşünün hedefinde tam olarak ne vardı? h7- karesine yapılabilecek tematik feda!
10...c5
Siyahın hamlesi muhakkak ki Burn'ün seçimi olan 10...h6?'dan daha kuvvetli. Ancak burada Sadler'in çarpıcı analizlerine kulak vermek gerekir:
"Analitik açıdan bakıldığında - örneğin bir yazışmalı partide - 10...c5? iyi bir hamle dahi olabilir. Ancak Siyah, söz konusu feda göz önünde bulundurulduğunda, kendini maruz bıraktığı pratik tehlikelere çok az önem veriyor. Şahı en azından üçüncü yataya sürülmüş olacak ki bu çok endişe verici bir durum. Benim görüşüme göre - belki de diğer yazarların aksine - insan kendini bu tür tehlikelere ancak ve ancak zorunluluk içinde ve yoğun bir baskı altında olduğunda maruz bırakmalıdır. Pratik oyunda, ölçeğin nesnel durumdan ziyade çözülmesi gereken sorunun görece zorluğuna göre değiştiğini ne kadar sık vurgulasam azdır. Eğer görev özellikle zorsa, oyuncu nesnel durumlar kendi lehine olsa bile genellikle başarısız olacaktır..."
Günümüzde bilgisayarlar arasında oynanan karşılaşmalara insanî bir gözle bakan Sadler'ın nesnellik yerine pratik konuları öncelediğini görmek hayli enteresan!
11 Fxh7+! Şxh7 12 Ag5+ Şh6 13 Vd3 g6 (D)
14 h5!
Siyah şahın an itibariyle bulunduğu sıkıntılı konumu vurgulayan bir başka gerçek feda! Beyaz rakibin yalnızca hxg6+ alışıyla tehdit etmiyor, aynı zamanda Axf7+! fikri de ortaya konuyor.
14...Fxg5?!
Köşe yazısında ele alınmayan tek varyant, gerçek fedalardaki risk unsuru karşısında bulunan pratik güçlükleri vurgular. Hangimiz burada en dirençli savunma olan
14...Şxg5!? hamlesini 10...c5 oynarken öngörebilirdik? 10...c5 sürüşünün arkasındaki temel motivasyonun, kanat saldırısına verilecek en iyi tepkinin merkezden karşı oyun olduğunu şüphesiz hepimiz biliyoruz. Nesnel açıdan doğru varyantı biraz daha incelemeye gayret edelim: 15 0-0-0 Fh8! (Yok artık! f6- karesini şahın kaçışı için boşaltmak belki görülmesi zor bir fikir değil, fakat fili tahtanın en köşesine kaçmayı düşünmeye ne demeli?) 16 hxg6 Şf6 17 e4 ve belirsiz bir konumla. Erişilen pozisyon gerçekten de karmaşık olsa da, esas olanın şahın saldırıya bir açık konumda kalmış olduğu muhakkak.
15 hxg6+ Şg7 16 Kh7+ Şf6 17 0–0–0
Sadler büyük roku (!) imiyle ödüllendirmiş ve 17 f4'ün yeterince iyi olmadığını şu devamyolunu sunarak belirtmiş: 17...Fh4+ 18 Kxh4 Kh8!.
Stockfish'in yardımıyla bu pozisyonda da mükemmel bir olanağın var olduğunu görebiliyoruz: 19 Kg4! (a1- kalesinin bırakılması, 'romantik dönem' oyunlarını hatırlatmıyor mu?) 19...Kh1+ 20 Şd2 Kxd2 21 Kg5!
(D) ve Beyaza kazanarak.
analiz diyagramı
91 yıl önceki karşılaşmada, oyuna bir kere daha hayranlık duymamızı sağlayan ince manevralar!
17...c4?! 18 Ve2 Şe7 19 f4 Ff6 20 e4! (D)
Konumun açılması sonrasında siyah şah çaresiz kalır.
20...dxe4 21 Axe4 Şd7 22 d5 Aa6 23 g7! Kg8 24 Kh6!
Kaleden bir kere daha belirleyici manevralar.
24...Fxg7 25 Kd6+ Şc7 26 Vxc4+ Şb8 27 Kxd8+ Kxd8 28 Şb1 Ac7 29 d6 Ae6 30 f5 Fxe4+ 31 Vxe4 Ac5 32 Vc6 Kc8 33 Vd5 Kd8 34 Vxf7 Kd7 35 Vg8+ Şb7 36 Vd5+ Şb8 37 Vc6 a5 38 Vxb6+ Ab7 39 Vc6 Kd8 40 Vc7+ 1-0
Yazının en başında süreli yayınların aslında neden zamansız olduklarını vurgulamaya çalışmıştım. Bir sabah 22 yıl önceden bir dergiyi karıştırmaya başlarsınız, orada anlatılanlar sizi zaman makinesine bindirip 1935 yılına ışınlar. Makalede anlatılanlar ve gördüğünüz o ilham veren oyunlar... Artık siz, eski siz değilsinizdir.
Yararlanılan Kaynaklar:
-
New in Chess 2002#6,
'Sadler on Books' - Matthew Sadler
-
The Art of Sacrifice in Chess, Rudolf Spielmann (David McKay Company, 1951)