Klasiklere ve onları incelemenin önemine değer veren benim gibi eski kafalı satrançsever, Nakamura'nın küçük yaşlardan itibaren çokça yıldırım oynayıp bulunduğu seviyeye ulaşmasını hiçbir zaman kabullenemez. Sonraki yıllarda görülen
AlphaZero gibi yapay zekâ tabanlı programların, temelde deneme-yanılma-öğrenme süreciyle kusursuz satranca yaklaşmaları ise, söz konusu yanılgının âdeta inkâr edilemez bir ispatıdır. Peki, satrancın bugünkü oynanış biçimini anlayabilmek için, oyunun yaşadığı evrim üzerinde büyük etkisi olan klasiklere vâkıf olmanın gerçekten de hiç önemi yok mu?
Sunil Weeramantry'yi ilk olarak
Chess Life dergisinin Mayıs 1998 sayısı kapağında gördüm.
ABD'de bulunduğum 1997-8 senelerinde, benim yaşlarımdaki Asuka'yı yakından takip ederken, hiç beklenmedik şekilde, Amerika satranç tarihinin en genç ustası rekorunu kırarak esas başarıya ulaşan küçük kardeş Hikaru olmuştu. Kendisi de bir FIDE-Ustası olan Sri Lankalı Weeramantry, New York City'deki önemli okullardan
Hunter Kolej'de 70'li yılların sonlarından itibaren, örnek alınan bir satranç programı başlatır. Burada eğitim alan birçok öğrenci ilerleyen yıllarda ülke şampiyonları olurlar. Asuka'nın annesiyle bu gibi turnuvalardan birinde tanışıp ilerleyen dönemlerde evlenirler.
Weeramantry, hızlı yükselişi sonrasında, Hikaru'yu çalıştırması için Büyükusta
Ron Henley ile sözleşir. Bir dönem Karpov'la da çalışan Henley'in yönteminde de, genç oyuncuya sağlam bir temel verebilmek için klasiklere başvurmak yer alır. Fakat Hikaru derslerden hiç hoşlanmayınca, çalışmalara çabucak nokta konulur.
Yıldırım satrancın Hikaru'nun gelişimine zarar vereceği birçoklarınca Weeramantry'ye söylenir. O ise,
ritmi bozmamak gerektiğine, küçük çocuğa 'bu doğru / bu yanlış' gibi dayatmalarda bulunmanın yanlış olacağına inanır. Satrancın eğlence unsuru, zevk vermesi açısından önemlidir ve göz ardı edilmemelidir kendisine göre.
Masum Hamleler filminde küçük Josh'ın, antrenörünün itirazlarına karşın parkta yıldırım oynamasını hatırlatırcasına...
Masum Hamleler filminin önemli park sahnelerinden biri...
Tüm bu hikâyeye tanık olduktan çok sonra, Weeramantry'nin
"Bir Satranç Antrenörünün En İyi Dersleri" kitabını aldım. Genişletilmiş yeni baskısını değil, 1993 yılından olan ilk edisyonunu edinebildim.
Weeramantry'nin öğrencilerini Hunter Kolej'de başarıya ulaştıran dersleri kaydedilir.
Ed Eusebi ile birlikte, sözü geçen derslerin en etkileyici ve öğretici olanlarını seçip planladıkları kitabın örneklerini belirlerler. Çalışmalar elbette ki, birçok kitapta rastlandığı gibi, monolog şeklinde gerçekleşmemektedir; öğrencilerle etkileşim esas olandır. Önemli konumlarda yöneltilen sorular, verilen (birçoğu yanlış olan) cevaplar ve sonunda doğru olan yanıt. Bir çalışmayı akılda kalır kılan da bu değil mi zaten?
Özellikle de 50'li yıllarda nitelikli eserler yayımlayan
David McKay yayınevi kitapla ilgilenir. Fakat çok yer tutan yanlış cevaplara neden yer verildiğini ilk başta anlayamazlar. Weeramantry, bunun çalışmanın önemli parçalarından biri olduğu konusunda kendilerini ikna edince, tiraj olarak çok başarılı bu kitap ortaya çıkar. Okuru (gerçekten de) çalışmanın içine dahil eden, akıcı bir dille yazılmış bu kitaptan başka ne beklenebilir ki?
İçeriğe gelecek olursak, kitabın önsözü bir başka meşhur satranç öğretmeni
Bruce Pandolfini tarafından kaleme alınmıştır. Konular iki ana başlık altında toplanır:
1) Güçlü Kareler ve Zayıf Renk Kümeleri
2) İnisiyatif ve Taşların İşbirliği
Weeramantry'nin başvurdukları, Hikaru'ya sıkıcı gelecek olsa da (!) klasikler ve kendi oyunları olur.
Steinitz-Bardebelen,
Smyslov-Rudakovsky gibi örneklerde taraflardan birinin hafif kötü oynaması, diğer oyuncunun hatanın nasıl cezalandırılması gerektiğini sergilemesine izin verir. Modern partilerde rastlanan, sonu nereye varacağı belli olmayan derin ve karmaşık varyantlar yerine, anlaşılır plan ve konseptlerdir bu oyunları değerli kılan. Kendi oyunlarımızda birebir aynılarıyla karşılaşmasak da, kalıpların tanınmasıdır iyi bir oyuncuyu amatörden ayıran. İşte klasikler de bu anlatının yapı taşı olmalarıyla önemlidir.
En başarılı öğrencisinin başvurmadığı klasiklerle örülü bir kitap Weeramantry'nin eseri. Bu bir çelişki mi? Elbette ki hayır! Satrançta başarıya açılan kapının anahtarı, her oyuncu için aynı değil. Önemli olan, kendi ritmimiz ve ihtiyaçlarımızla uyumlu, doğru yöntemi bulmaktan geçiyor.
Sagar Shah'ın Sunil Weeramantry ile gerçekleştirdiği röportaj ve Hikaru'nun görüşme hakkında dillendirdikleri.
- Best Lessons of a Chess Coach, Sunil Weeramantry / Ed Eusebi (David McKay Company, Inc. 1993)