Waitzkin ve "Öğrenme Sanatı"
Öyle ya da böyle, satrancın son dönemlerde popülerleşmesinde "Vezir Gambiti"'nin önemli bir etkisi bulunuyor. Filmi biraz geriye, 1993 yılına saralım; başka bir yapımın sevdiğimiz oyunu yine ona yabancı olan kitlelerle buluşturduğunu görürüz: "Searching for Bobby Fischer"'ın, ya da ülkemizdeki ismiyle "Masum Hamleler"'in.
Amerikalı IM Josh Waitzkin'in babası Fred'in kitabından uyarlanan filmde, satranç mücadelesinin birey üzerindeki psikolojik açıdan yıpratıcı etkisi ortaya konurken, turnuvalardaki serüvenin, kazanma ve kimi zaman da kaybetmenin güzelliği vurgulanıyordu. Yalnızca satrançta değil, herhangi bir konuda ancak ve ancak onu tutkuyla sevdiğinizde başarılı olabileceğinizi görüyordunuz. O işe görev icabı değil, beklenti içinde olmadan sevgiyle yaklaştığınızda. Anne ve babaların yetenekli çocuklarına nasıl yaklaşması gerektiğinin ipuçları da izleyenlere veriliyordu.
1998 yılı. 'Ulusal Açık' Las Vegas'ta düzenlenmekteydi. Oynayan onca usta kadar, Karpov'un da onur konuğu olmasıyla, daha önce hiç hissetmediğim duygularla bu turnuvaya katıldım. Fakat 15 yaşında olduğunuzda sizi meraklandıran isimlerin başında, Masum Hamleler'in konusu, ya da meşhur ChessMaster programının marka yüzü 'Josh' gelebiliyor!
Lputian - Waitzkin, Las Vegas 1998
Sonraki yıllarda kendisinin Büyükusta olmasını beklerken, Waitzkin satranç sahnesinden aniden çekildi. Dövüş sporlarından Tai Chi Chuan'a yönelmesi bende ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Kitabını gördüğümde ise kendimi "Bir başka kişisel gelişim kitabı mı?" sorusunu düşünürken buluyordum. Oysa ona, babasının suçlayıcı tavırlarıyla yaklaşmamalıydım. Waitzkin: "...Sorunlar vardı. Film yayınlandıktan sonra, artık turnuvalara satrançeverlerin yoğun ilgisiyle karşılaşmadan katılamıyordum. Satranç konumlarına yoğunlaşmak yerine, istemediğim şekilde bir yıldız görünümüne çekiliyordum. Çocukluğumdan beri, satrancın ilerledikçe derinleşen o karmaşıklığı hakkındaki çalışmalarıma değer veriyordum. Tahta başında saatlerimi harcayıp, deneyimlerimi aynı tutkuyla yine satranç, basketbol, okyanus, psikoloji ve sanat hakkında kullanabiliyordum. Oyun benim için coşku verici ve bir o kadar da sakinleştiriciydi. Çünkü merkezinde ben vardım. Satranç benim dostumdu. Fakat bir anda huzur kaçırıcı olarak yabancılaştı..."
Satrancın giderek bir yüke dönüşmesi, Waitzkin'i yeni arayışlara yöneltmişti anlaşılan. İç huzurunu usta olduğu alanı terk edip, tamamen acemi olduğu bambaşka dünyada bulabilmişti. Kendisini mutlu eden başarılar ya da şöhret değil, öğrenme yolculuğunun ta kendisiydi de ondan.
'Akışı hissetmek' fotoğraftaki kitap boyunca Waitzkin'in değindiği bir meseleydi. Oyunları arasında bunu en çok hissettiren ise, Benko Gambiti'ndeki etkileyici zaferi olmuştu:
Klein-Waitzkin, New York 1993: http://www.viewchess.com/cbreader/2017/12/4/Game39810472.html
"Satranç analiz sanatıdır." Tarihte bugün doğan Botvinnik'in hafızlara kazınan özdeyişi. Waitzkin'in kitabı da benzer bir adı taşıyor: "Öğrenme Sanatı - İdeal Performansa Götüren İçsel Yolculuk".
- The Art of Learning, Josh Waitzkin (Free Press, 2007)